Suçlanmadan Cinayet İşlemenin Yolları [Günay Tulun]


Bu yazımın amacı, keyfinizin içine limon sıkmaktır.
Yalnız bu sıkmanın sonunda, limonun yararlarını da aşan, büyük yararlar elde etmeniz mümkün.  

Siz babanızın beşiğini tıngır mıngır sallarken, pire berber deve de tellalmış ya! 
Hani bir adam az gitmiş, uz gitmiş; dere tepe düz gitmiş ya!  
Hani bir de arkasına bakmış ki ne görsün: Bir arpa boyu yol gitmiş ya! 
İşte, öyle insanların bol olduğu bir ülke varmış. Orada; hepsi olmasa da halkının sağlığıyla loto, toto oynayan çok sayıda yönetici, sanayici, iş adamı yaşarmış. Halkı da bunu bilir ama yeniden yeniden ve yine yeniden kandırılarak yaşamaktan mutlu olurmuş. O halk, hakkını savunanın gözünü oyar, hakkını çalanıysa omuzlara alıp başına tac edermiş. Bu yüzden, aşağıdaki yazımda, o ülke halkı yerine, onlarla hiç ilgisi olmayan "Lapon" kardeşlerime seslendim.

Sevgili Laponlar! 
Yakınınızdaki birini öldürmek, sonra da masum bir insan gibi hiç yargılanmadan hayatınızı sürdürmek, yani cinayetten yırtmak ister miydiniz?
Bu yolla; tüm gün sizinle birlikte olan yakınlarınızı, evinize ya da işinize çöreklenip bir türlü gitmek bilmeyen akrabalarınızı rahatlıkla öte tarafa yollar, üstüne üstlük paçayı da kurtarabilirsiniz. Çünkü işleyeceğiniz bu cinayet, Türkiye başta olmak üzere, dünyanın hiçbir yerinde cinayet olarak görülmüyor. 
Ben, yalnızca bu işin yasal yolunu anlatır, başka hiçbir şeye karışmam.
Akıl danışmak için aramayın beni. Aşağıda yazdığım üç silahtan hangisini seçeceğinize de varın siz karar verin. 
Hepinizin gözlerinden öpüyorum.

KANSER ÇETESİNİN 3 TETİKÇİSİ 
Kanser Çetesinin Ünlü Üçlüsü
Şu an anlatmaya başladığım konuya, daima "Haydudi Makamı"nda yaklaşmışımdır. 
Düzgün çalışanları tenzih ederek, dedikten sonra sorayım: Nasıl yaklaşmayayım ki?
Kendi servetine servet katmak için "senin" ölmenden, hatta acılar çekerek ölmenden hiç mi hiç gocunmayan, yalnızca "Para, kazanç, kâr" üçlüsüyle mutlu olan; kirli, sapık, iğrenç bir zihniyet savaşıyor seninle... Azılı haydutlar gibi diyeceğim ama, haydutluğun bile raconu var: Garibanla masuma dokunma!..

O iğrenç çetenin, insan soyuna karşı kullandığı öldürücü silahlardan en gizlilerine gelin birlikte bakalım.

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 03 ya da 3
Ürünün, kısaca PVC olarak adlandırılan "polivinil klorür"den üretildiğini gösterir. Bazen tek bir "V" şeklinde de yazılabilir. PVC olayı, polimer kimyanın konusuna giriyor. Malum, Yunanca polys, çok; meros ise parça demek. Polys sözcüğü, genelde, bu ürünlerin başındaki "P" harfiyle anlatılıyor. 

Bir petrol türevi olan etilen, klorlü ortamdan geçirilerek yeni bir kimyasal elde ediliyor. Bu kimyasal, devam eden süreçte, katalizatörler yardımıyla birbirlerine bağlanıp çoklu hâle getiriliyor. Bütün öykü bu... Hayatlarımıza kasteden ürün böyle doğuyor işte...
Bazı eşyalarla kapı, pencere, yer döşemesi, muşamba, duş perdesi, streç folyo, elektrik ve data kablosu; kutulanan çikolata ve meyve türü yiyeceklerin yuvalanmasındaplastik bazlı sigara ağızlığıpipo gibi ürünlerin yapımında kullanılıyor. İçeriğindeki kanserojen özelliği, içine konulan gıda maddesine sızdırıyor. 

Bir süredir, lobilere rağmen, bu kodu içeren ürünlerin zararlı olduğu, kullanılmaması gerektiği; bunlarda saklanan yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin insan ve hayvan sağlığı açısından büyük tehlike içerdiği, sonu kansere giden bir maceranın etken maddesi olduğu şeklinde günah çıkarma ya da sorumluların yükümlülükten kurtulma amaçlı itirafları duyulmaya başlanmıştır.

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 06 ya da 6

Ürünün, kısaca PS olarak adlandırılan "polistren"den üretildiğini gösterir. Polistiren olarak da söylenen bu madde de "Polimer Kimya"nın konusuna girer. Petrolden elde edilen benzenden yapılır. PVC'ye benzer bir üretim süreci vardır. Özellikle kasap, bakkal ve marketlerde peynir, kırmızı et, tavuk, hindi, hurma, kayısı, incir ile kuru ve yaş yemişleri alırken sıkça karşılaştığımız köpüksü görünümlü tabaklar; Türkçesini söylemek varken, müstemleke halkları gibi fast food demeye alıştırıldığımız yiyeceklerin paketleritek kullanımlık tabak, çatal, kaşık, bıçak ve bardaklarçay, kahve, su, meyve suyu ve  kolalı içeceklerin içimi için kullanılan köpüksü bardaklarıayran ve yoğurt kapları; ince duvarlı kaplar, köpüksü malzemeler, sentetik kauçuk, boru, oto parçası, izolasyon malzemesi, eşyaları darbelerden koruma amaçlı köpüksü ambalaj malzemeleri, soğutma kuleleri, panel, pano ve çeşitli aletler; araç gereç sapı, tutacak; elektronik alet kabı, kapağı ve muhafazası gibi ürünlerde kullanılmaktadır. 

Polistrenin, 70 ila 100 derece santigrat arasında ısıtılması sonucu kanserojen özelliklere kavuştuğunu yazan çok sayıda kaynak var. Bu kaynaklar, donmuş gıdalarda problem olmayacağını iddia ediyorlar. Sesini 100 derececiler kadar güçlü duyuramayan başka kaynaklarsa polistren kap içinde çözünmeye bırakılan donmuş gıdalarda da benzer risklerin olduğunu, donmuş ürün saklamada da kullanılmaması gerektiğini belirtiyorlar. Bu ihtimal bence de çok mantıklı. Çünkü ürünün temeli benzen, benzen ise kanserojenler sıralamasında baş köşeyi tutan melanetlerden biri... 

Bir süredir, polistren ürünler hakkında da itiraf mı desem açıklama mı desem, işte o türden sesler yükselmeye başladı. İşte o sesler; "bu kodu içeren ürünlerin zararlı olduğu, kullanılmaması gerektiği, bunlarda saklanan yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin insan ve hayvan sağlığı açısından büyük tehlike içerdiği, sonu kansere giden bir maceranın etken maddesi olduğu" şeklindedir.

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 07 ya da 7
Kod numarası "01 ya da 1, 02 ya da 2, 03 ya da 3, 04 ya da 4, 05 ya da 5, 06 ya da 6" dönüşüm kodlarıyla belirtilen plastik ham maddelerinin dışında kalan farklı bir plastikten üretilmiş; aslındaysa neden üretildiği belli olmayan ürünlerin işaretidir. Üreticileri, çoğu zaman o numarayı vurma zahmetine bile katlanmazlar. Genelde camsı ve parlak olurlar ama teknoloji her gün yeni bir hâle girdiğinden bu görünüm de değişebilir. Bu ürün, büyük ihtimalle BPA yani "Bisfenol A" denen kanserojen zehiri içerir. 

Akla gelebilecek birçok kullanım alanı vardır. Ne acıdır ki, bunların arasına pet taklidi şişe yapımı ve yemekleri saklamak için kullandığımız kapların üretimi de girmiş. Hepimizin buzdolabı ve mutfak raflarında görmeyi kanıksadığımız, bir zararı olmayacağına inandığımız o saklama kapları... Aslında yiyecek saklamıyor, sorumsuz sorumluların yardımıyla zehir üretiyor. Yakın zamana kadar, su damacana ve kapakları da bu maddeden yapılırdı.

Bir süredir, bu kodu içeren ürünler hakkında da; "zararlı oldukları, kullanılmamaları gerektiği, bunlarda saklanan yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin insan ve hayvan sağlığı açısından büyük tehlike içerdiği, sonu kansere giden bir maceranın başrol oyuncularından biri olduğu" yolunda itiraflar gelmeye başlamıştır.

İtiraflar gelmeye başlamıştır da ne olmuştur?
Halkın sağlığı açısından güvenebileceğiniz; tek sorumlu, tek yetkili bulamadığınızdan, tabii ki hiçbir şey!

Pardon pardon! şu ana kadar hep "Tabii ki hiçbir şey!" dedim ama bulabileceğiniz birkaç şey var. Bu birkaç şeyin başını, doğru söyleyenleri itibarsızlaştırmaya, halkı kandırmaya çalışan lobiciler çeker. Bu lobiciler de bazı siyasetçiler, bazı gazeteciler ve bazı bilim insancıklarından oluşur.
Şarkıdaki gibi; ara sıra, bazı bazı...

Bu insanların yararı; ölmeden önce kafayı yemenizi sağlamalarıdır.
Bu sayede acı çektiğinizi, hatta ölmekte olduğunuzu bile anlamaz, rahatça diğer tarafa gidersiniz. Atta yani...
Ne hizmet ama! 

SUÇSUZ OLDUKLARI SÖYLENEN HAYDUTLAR  
Suçsuz Olduğu Söylenen 4'lü Çete Elemanları
Yukarıdaki çetenin olaylara karışmadığı, suçsuz olduğu söylenen dört elemanı daha var.
Bunlar da "Polimer Kimya"nın konusu ve petrolün türevleri...
Bakalım kimlermiş, görelim:

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 01 ya da 1 
Üzerindeki sayıların altında, bazen PETE bazen de PET kısaltmasını görebiliriz. Bu, onun "polietilen terefitalat"tan üretildiğini gösterir. Pet su şişelerinde, ayrıca meşrubat, yiyecek ve diğer içecek kaplarında kullanılır. Bariyer malzemesi için idealdir. Zararsız olduğu şeklinde hatırı sayılır bir kulis vardır. Vardır ama tek kullanım için... Kulisçiler bile "tekrar kullanılmamalıdır" der. İyi temizlenemediğinden tekrar kullanıldığında içinde zararlı bakteriler ürer.  Bu nedenle "Uluslararası Mikrop Yuvası Şenliği"nin devamlı ev sahibidir.

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 02 ya da 2
Ürünün, "yoğunluğu yüksek polietilen"den üretildiğini gösterir. Kullanıldığı bazı yerler: "Varilbidonşişesu deposu, tekne, oyuncak, makine parçası, elektronik eşya, beyaz eşya, elektrikli cihaz, yalıtkan, gaz dağıtım borusu, basınçlı boru" üretimi...
Bu ürünlerin de zararsızlığı hakkında da yaygın bir kulis yapılmaktadır. Önerileri: "Mikrodalga fırınlarda kullanılabilir, bulaşık makinesinde yıkanabilir."

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 04 ya da 4
Ürünün, "yoğunluğu düşük polietilen"den üretildiğini gösterir. Kullanıldığı yerlerden bazıları: Borularda, laboratuvar kap ve benzeri araç gereçlerinde, plastik çantalarda, bazı bilgisayar parçalarında, bilgisayar parçaları için çanta yapımında, şekillendirmeye müsait malzemelerde, kaynak yapılabilen bazı malzemelerde; çeşitli kaptepsi ve besin saklama kaplarında; içecek kutularının alüminyumla kaplanmasında, çürümeye dirençli çalışma yüzeylerinde, konteynerlerde; esnek, bükülgen, yumuşak malzemelerde...
Bu ürünler için de "Zararsızdır kulisi" faaliyettedir. Önerileri: "Mikrodalga fırınlarda kullanılabilir, bulaşık makinesinde yıkanabilir."

Ham Madde Geri Dönüşüm Kodu 05 ya da 5
Ürünün üzerindeki harflerin yanında bazen PP bazen de PE harfleri görülebilir. Bu onun "polipropilen" ve "polietilen"den üretildiğini gösterir. 2 ve 4 numaralı plastikler de bu 5 numaranın yüksek ve düşük yoğunluklu hâlidir. Kullanım alanı çok geniştir. Örnek olarak; "Biberonlar, içmede kullanılan kamışlaryiyecek paketlerişişe kapaklarıyoğurt kapları, tekstilde kullanılan paketleme ürünleri, oto sanayindeki parça üretimi" desem yeterli olur mu?..
Bu ürünler hakkında da bir zararı olmadığı yolunda yaygın lobi faaliyetleri görülmektedir. Onlara göre; en güvenli plastik türü olarak kabul ediliyor. Önerileri: "Mikrodalga fırınlarda kullanılabilir, bulaşık makinesinde yıkanabilir."
* * * * *
Gelelim işin özüne...
Hep birlikte gördük; gıda konusunda kullanılan bir ürün, oto parçası da olabiliyor. Bu ürünleri; merdiven altı denen, denetime kapalı yerlerde de üretebiliyorlar. Hatta geri dönüşüm kodları bile insanların aklını karıştırmak için başına sıfır konarak ya da konmadan yapılıyor. Standart tabii ki var. Var da... Var işte... O sıfırın bir değer ifade etmediğini çok iyi bilen matematikçi dostlar bile başında sıfır olan ürünle olmayanın, örneğin, "03" ile "3"ün iki farklı ürünü simgelediği yolunda sizinle tartışabiliyor. Konu standardizasyonun ilgi alanına girince, akılların karışması da doğal geliyor insana...

İnsanlığın selameti için, plastik konusunda alınacak en iyi karar; yiyecek ve içeceklerden uzak tutulması. Eskiden her şey camdan yapılırdı.
Yanlış yapıp bu doğruyu terk ettik.
Yeniden dönsek?..
Öyle de gelişti ki bu sanayi...
Hem gerçekten kırılmaz hem de çok hafif cam üretebiliyor.

Soruyorum!
Hadi, bu plastiklerin tümü zararsızdır diyelim ve buna kendimiz de inanalım.
İyi de bu özellikler, içine asitli gıda konulduğunda da geçerli mi?
Sirkede, çemende, limonatada; portakal ya da mandalina suyunda; çeşit çeşit kolalı içeceklerde?.. Peki ısıtıldığında, güneşe karşı hatta ısıtıcılara yakın istiflendiğinde... Tersi de var: Soğutucu ya da donduruculara konulduğunda?
Ne dersiniz?
Örnekleri çoğaltmanın, binlere çıkarmanın mümkün olduğu aşikâr değil mi? 

Bir zamanlar çok yere sorup da cevabını alamadığım, "bardaklık ve demlik çay poşetleriyle kadın ve çocuklarımızda kullanılan petlerin, plastik katkılı ya da kâğıt görünümü verilmiş plastik olduğu" gerçeğini de unutmayalım. 

Laponyalı Sayın Yetkililer, Sanayiciler, Lobiler, Şakşakçı Lobiciler!
Zararsız olduğu iddia edilen en kaliteli plastiğin, gerçekten zararsız olma ihtimali, yukarıda yazdığım ürünlerde ve saklama koşullarında da geçerli mi dersiniz? Bunun doğruluğuyla ilgili kaç yıllık, kaç bin çeşit deney yaptınız? Denekleriniz kimlerdi? Yoksa deneyler hâlâ devam ediyor ve denek olarak bizler mi kullanılıyoruz? Sesinizi duyamıyorum! Ne dersiniz?
* * * * *
Sevgili Lapon Kardeşim!
Anladın değil mi?
Asla yakalanmadan, kusursuz bir cinayet işlemek istediğinde, "3, 6, 7" ya da "03, 06, 07" ile kodlanmış ürünlerden yararlanacaksın.
Sonuçta sen sağ, yetkililer selamet!
Kullananlar mı?
Ha! Onların bir kısmı çoktan morto...
Hâlâ direnen kaç kişi kaldıysa; emin ol, onlar da yarın ya da öbür gün!..

Anladın ya da anlatabildim mi birader?




Günay Tulun 
[Türk Yazın Dünyası] Günay Tulun 27.8.2013